Ülkemizdeki mahkeme süreçleri sıklıkla ilgi çekerken, son olarak “Hep aklımdasın” notuyla gönderilen bir çiçek davası, Yargıtay’ın dikkatini çekti. Bu çiçek, bir aşık tarafından sevdiğine gönderilmişti ve notu, birçok kişi tarafından sıradışı ve anlamlı bulunmuştu. Ancak bu durum, aynı zamanda iki taraf arasında ihtilafa neden oldu. Konu, yerel mahkeme tarafından karara bağlanmıştı, fakat Yargıtay, bu kararı bozarak yeni bir sürecin kapısını açtı. Peki, bu dava neyi içeriyor? Yargıtay’ın kararındaki gerekçeler neler? İşte tüm detaylar.
Olayın kökeni, bir genç adamın sevgilisine göndermek istediği çiçekle başlıyor. Yürekten yazdığı “Hep aklımdasın” notu, her ne kadar romantik bir jest olarak düşünülse de, gönderilen çiçeğin alıcısı ile arasında bazı uyuşmazlıklar ortaya çıktı. Alıcı, bu jestin kendisine yönelik bir siber zorbalık girişimi olduğunu iddia etti. Bu durum, çiçeği gönderen kişinin mahkeme sürecine girmesine yol açtı. Yerel mahkeme, alıcının iddiaları doğrultusunda karar vererek çiçeği gönderen kişiye bir tazminat cezası verdi. Ancak buraya kadar her şey sıradan bir dava süreci gibi görünse de, işin içine Yargıtay kararı girdiğinde tüm dengeler değişti.
Yargıtay, davayı inceledikten sonra yerel mahkemenin vermiş olduğu kararı bozma kararı aldı. Yargıtay’a göre, çiçeğin ve içindeki notun romantik bir hediye olarak değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı. Karar metninde, “Aşk, samimi duyguların ve iyi niyetin ifadesidir. Bu tür bir hediye, taraflar arasında iletişim kurma ve duyguları ifade etme şeklidir. Cinsel taciz veya zorbalık olarak değerlendirilmesi, iki taraf arasındaki ilişkinin yanlış anlaşılmasındandır” ifadelerine yer verildi. Bu karar, hem hukuk camiasında hem de toplumsal olarak büyük bir yankı uyandırdı. Dava sürecinin tekrar değerlendirilmesine olanak tanıyan Yargıtay kararı, aynı zamanda aşıkların hediye etme geleneğine de ışık tutuyor.
Mahkeme sürecinin ve Yargıtay’ın kararının ardından konuya dair sosyal medya platformlarında birçok tartışma baş gösterdi. Bazı kullanıcılar, bu tür hediye ve notların aşka dair bir ifade olarak değerlendirilmesi gerektiğini savunurken, diğerleri ise kişisel alanın ihlal edilmemesi gerektiğini vurguladı. "Hep aklımdasın" notunu taşıyan bir çiçeği kız arkadaşına gönderen genç adam, aşkının bir nişanesi olarak bunu yaparken doğru olanı yapmış olduğunu düşünüyor. Ancak, sevdiği kadının bunu farklı algılayıp algılamadığı ise meçhul.
Sonuç olarak, Yargıtay'ın bu tarihi kararı, hem hukuka hem de toplumun duygusal dinamiklerine dair önemli mesajlar vermekte. Aşk, romantizm ve ilişkiler üzerine olan tartışmalar, bu dava aracılığıyla bir kez daha gün yüzüne çıktı. Herkesin kendi hikayesinde bir aşk notu veya hediye ile ifade etmek istemesi olağan bir durumken, bu gibi olayların yargıya taşınması, bir o kadar düşündürücü… Yargıtay’ın bu kararının, gelecekte benzer davalara nasıl etki edeceğini ise zaman gösterecek.