Son yıllarda Türkiye'de yükseköğretim kurumlarına girişteki en önemli aşama olan Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) başvurularında gözlemlenen düşüş, eğitim camiasında geniş yankılar uyandırdı. YKS başvurularının azalmasının arkasında yatan sebepler, yalnızca eğitim politikalarındaki değişimlerle sınırlı kalmayıp, toplumsal dinamiklerin de etkisiyle şekilleniyor. Peki, bu düşüşün arkasındaki sebepler neler? Öğrenciler ve ebeveynler bu durumu nasıl değerlendiriyor? İşte tüm bu soruların cevabı.
YKS başvurularının durumunu daha iyi anlayabilmek için öncelikle istatistiklere göz atmakta fayda var. 2023 YKS başvuru sayısı, bir önceki yıla göre %15 oranında bir düşüş gösterdi. Bu, 2022 yılında 3 milyon 500 bin başvuru yapılırken, 2023 yılında bu sayının 3 milyon 200 bine gerilediğini gösteriyor. Eğitim uzmanları, bu tür düşüşlerin genellikle ekonomik, sosyal ve psikolojik faktörlerle ilişkili olduğuna dikkat çekiyor. Özellikle pandeminin ardından değişen yaşam koşulları, öğrencilerin sınavlara olan bakış açısını derinden etkiledi. Sınav stresi, ailelerin ekonomik durumu ve iş bulma olanakları, başvuru sayılarındaki düşüşün temel nedenleri arasında gösteriliyor.
Öğrencilerin YKS başvurusunda tereddüt etmesinin bir diğer önemli sebebi, iş bulma olanaklarıyla doğrudan ilişkilidir. Son yıllardaki ekonomik dalgalanmalar, birçok aileyi maddi yönden zor durumda bıraktı. Eğitim masraflarının artması, öğrencilerin üniversite eğitimine karşı daha temkinli yaklaşmalarına sebep oldu. Bunun yanı sıra, mezun olduktan sonra iş bulmanın zorlaşması, öğrencilerin yükseköğretim sürecine katılma isteklerini azalttı. Aileler, çocuklarının yatırımlarının karşılığını alıp almayacağı konusunda endişeler taşıdığı için, YKS’ye yönelik ilginin azalmasına neden oldu. Bu durum, eğitim sisteminin geleceği açısından düşündürücü bir tablo ortaya koyuyor.
Öte yandan, bazı gençler için YKS, artık bir zorunluluk olarak algılanmaktan çıktı. Alternatif eğitim ve kariyer yollarının çeşitlenmesi, özellikle meslek yüksekokulları ve pratik eğitim programlarının popülaritesinin artması, birçok öğrencinin YKS'ye başvuruda bulunmaktan çekinmesine yol açtı. Gençler, geleneksel üniversite eğitimini yeğlemek yerine, daha kısa sürede iş bulma olanakları sunan programlara yönelmeyi tercih ediyorlar. Bu da YKS başvurularının azalmasına bir diğer önemli etki olarak yansıyor.
Bütün bu faktörler, Türkiye'de YKS başvurularındaki düşüşün nedenlerini çok yönlü bir şekilde incelememizi sağlıyor. Eğitim sistemimizdeki değişiklikler, ekonomik koşullar ve toplumsal dinamikler, gelecekte hangi adımların atılması gerektiğini göstermekte. Eğitim kurumları, bu durumu dikkate alarak, öğrenciler için daha cazip ve erişilebilir alternatifler sunmak zorunda kalacak.
Sonuç olarak, YKS başvurularındaki bu düşüş, yalnızca bir rakam değil, aynı zamanda eğitim sisteminin kalitesini ve geleceğini belirleyen önemli bir işaret. Eğitim politikalarının gözden geçirilmesi, öğrencilere yönelik destek mekanizmalarının güçlendirilmesi ve alternatif kariyer yollarının teşvik edilmesi, bu sorunun çözümünde kritik rol oynayacaktır.